Yağmurlu bir akşam, bir parkta tesadüfi bir karşılaşma, çok farklı geçmişlere sahip iki kişiyi bir araya getirdi: 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Fumi ve gidecek hiçbir yeri olmayan 10 yaşındaki Sarasa. Merhamet ve empati ile hareket eden Fumi, şemsiyesini ıslanmış Sarasa'ya uzattı ve ileri giderek onu önümüzdeki iki ay boyunca evinde kalmaya davet etti. Bu nezaket, ikisi arasında güzel ve sarsılmaz bir bağın başlangıcı oldu. Ancak bu dönem, Fumi'nin işlemediği bir suçtan dolayı tutuklanmasıyla kısa kesildi. Sonraki yasal işlemler ve davayla ilgili damgalama hem Fumi hem de Sarasa'nın kendilerini toplum tarafından dışlanmış hissetmelerine neden oldu.