Billy Walker (Ronnie Gene Blevins), Texas’da hapishaneden çıkıyor ve memleketi El Paso’ya geri dönüyor. Dönüşünde annesi Grace’in (Lara Flynn Boyle) karaciğer yetmezliğinden dolayı yavaşça öldüğünü ve organ nakli listesinde oldukça aşağılarda yer aldığını öğreniyor. Annesi, organ nakli ile belki iki aydan daha uzun yaşayabilir. Annesinin bu rahatsızlığı, Billy’nin erken çıkarılmasının tek sebebi. Soğuk ve şiddetli bir karakteri olan Billy, karaborsada bir karaciğer alabilmek için para toplamak amacıyla suç işlemeye başlıyor. Eskilerden tanıdığı olan bir uyuşturucu tacirini soyuyor ve cinsel kölelik amacıyla kaçırılmış kadınları serbest bırakıyor. Ancak hâlâ paraya olan ihtiyacı devam etmekte. Bu esnada Grace yerel bir hastaneye kaldırılıyor ve kaldırıldığı hastanede John (Stephen Lang) isimli hassas bir hemşireye âşık oluyor. John ise hayatı henüz mahvolmuşken tekrar toparlanmaya çalışıyor. Her ne kadar birbirlerine uyumsuz gözükseler de John, Grace’in daha önceki olağan aşk maceralarından daha iyi bir seçenek.