Pablo, kendisini tuhaf bir ikilem içinde bulur. Gündüzleri, geleceğin doktorlarının eğitimine yardımcı olmak için çeşitli rahatsızlıkları ve semptomları somutlaştıran, simüle edilmiş bir hasta rolünü üstlenerek tıp fakültelerinin steril salonlarına dalar. Bu tuhaf meslek sayesinde, tıp öğrencilerinin teşhis becerilerini ve hasta başı tavırlarını resmettiği bir muamma, bir tuval haline gelir. Güneş batarken, Pablo'nun yolculuğu daha da sıra dışı bir yolda devam ediyor. Geleneksel tıbbın sınırlarının esnetildiği ve zihin, beden ve ruhun beklenmedik şekillerde iç içe geçtiği alternatif terapiler dünyasının gönüllü bir katılımcısı olur. Pablo kendini, bir yandan geçimini sağlarken bir yandan da insan deneyiminin derinliklerini keşfetmeye hevesli bir dizi alışılmadık uygulamanın içinde bulur.