Kırk yaşında olan Jean-Louis Bordier eve vardığında bir gariplik fark eder ve elini kalbine koyar. Görünüşte hiçbir farklılık yoktur her şey gayet yolunda ve normaldir fakat tek bir sorun vardır kalbi atmıyordur. Bu durumda onu anlayabilecek en iyi kişi olan Michel’e giderek durumunu anlatır. Michel onu kendi yöntemleriyle tedavi etmeye çalışır fakat bir anlam veremez. Yürüyor, koşuyor, konuşuyor fakat kalbi hiçbir şekilde tepki vermiyordur. Çaresiz eve gidip olayı ve karısına anlatır, onunla da birçok kişiye gider ve birçok yöntem dener. Kime giderse gitsinler aynı cümlelerle karşılaşmaktadırlar. Hep aynı şeyleri duymaktan bıkmış üstüne bir de atmayan bir kalple yaşamak zorunda kalacağı için endişeli ve karamsar hissetmektedir.