Sarika adında genç bir kız, okuldan dönerken eski bir şapelin önünden geçiyordu. Birdenbire, şapel sanki kendi başına hareket etmiş gibi ona çarptı. Sarika bu tuhaf olayı unutmadan, şapeli köyün farklı yerlerinde tekrar görmeye başladı; tarlada, ormanda, hatta evinin önünde bile. Sanki şapel onu takip ediyordu. Aynı köyde yaşayan Ramaiah ise bir gün süpürgesini ararken benzer bir şey yaşadı. Süpürge ona dokunmuş gibi hissetti ve o andan itibaren Ramaiah, süpürgeyi nerede olursa olsun fark ediyordu. Şapel ve süpürge, Sarika ve Ramaiah'ın hayatlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.